29 Nisan 2009 Çarşamba

Mayalı Poğaça...

Eskilerde hep sıkıntı olmuştur bu poğaça işi. Bir ara pamuk poğaçaya sarmıştım. Defalarca da pişirmiştim. Bu tarifini vereceğim poğaça gerçekten kıyır kıyır oluyor. Fırından ilk çıktığında özellikle kokusu yetiyor diyebilirim. Dün akşam çok sevdiğimiz arkadaşlarımız Şerife ile Cüneyt akşam çayına bize gelmişlerdi. Yine her zaman ki gibi biz muhabbet edebileceğimiz bir köşe aradık. Çocuklar iki dakika odalarında duruyorlarsa 1 saat bizim yanımızda, "Anne bu bana uyuncağını vermiyor, Anne benim boyalarım nerde, Anne Beyza benimle oynasın :))" gibi cümleler hep havada uçuştu. Arkadaşım Şerife ve bende zaten bu duruma alışkın olduğumuz için, birbirimize duyuracak şekilde sorular sorup, cevabı belirsiz, havada kalan cevaplar, sorularla bir akşam geçirdik :)) Yanlız ikimizin de söylediği bir söz vardı. "Ayyy... eskiden hiç konuşamazdık" :))) Gerçekten halimize çok şükür, Ayberk'in bebekliği o kadar zor geçti ki... Oturmaya gittiğim evlerde önümdeki tabağı bitirmek şurda dursun, bir bardak çayı sıcak içemezdim. Biraz hareketliydi :)))


Gelelim tarifimize, ben poğaçayı sade yapmıştım ama beyaz peynirle de harika olacağından eminim. Özellikle sıcak servis yapmanızı tavsiye ediyorum.
Malzemeler:
1 bardak ılık süt
1 küp yaş maya
1 tatlı kaşığı şeker
3 yumurta ( birinin sarısı ayrılacak)
1 paket oda sıcaklığında margarin
Yarım bardak sıvıyağ
Aldığı kadar un
Tuz
Yapılışı: Ilık süte mayayı ve şekeri ekleyip elimizle eritiyoruz. Bu karışımın üzerine bir yandan karıştırarak margarin, sıvıyağ, yumurtalar eklenip güzelce pürüzsüzleştiriyoruz. Tuzunu da ekleyip, daha sonra unu yavaş yavaş ekleyerek, ele yapışmayacak kıvama getiriyoruz. 20 dakika kadar üzeri kapalı olarak mayalandırıp, yuvarlıyoruz. Üzerine ayırdığımız yumurta sarısını, az sıvıyağ ile karıştırıp sürüyoruz. Dilerseniz peynir ekleyip, 175 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun.

25 Nisan 2009 Cumartesi

Mantarlı Tava Böreği ve Soğanlı Patates Kızartması

Hani bazı günler yemek yemek istemezsin, şöyle çayın yanına börekti çörekti olsa dersin ya, işte o günümüzdü bizimde. Cuma olması da buna en büyük etken tabiki :) Çok uzun zaman önce yemek dergisinde görmüştüm bu tarifi. Üstünde ufak değişiklikler yaptım. Gerçekten severek yenildi. Tavada hemen oluvermesi de ani misafirler için tam yerinde bir börek.


Malzemeler:

1 paket mantar (400 gr.), 5 adet uzun sosis, 3-4 dal dereotu, 1 adet domates, 1 yemek kaşığı tereyağ, tuz.

3 yufka, 1 su bardağı süt ve yarım çay bardağı sıvıyağ.

Yapılışı: Tereyağı eritilir, küçük doğranmış mantarlar ilave edilir. 5 dakika sonra küçük doğranmış sosislerde ilave edilerek yüksek ateşte suyunu çok salmadan pişirilir. Domates küp küp doğranır ilave edilir. Suyunu çektikten sonra ocaktan alınır ve doğranmış dereotu ve bir tutam tuz ilave edilir. Genişçe bir tava yağlanır. Yufkanın bir tanesi kenarları dışarıda olacak şekilde üzerine serilir. Süt ve yağ karışımı gezdirilir. 2. yufka koparılarak tavaya serilir, üzerine sıvıyağ ve süt karışımı gezdirilir. 3.yuflkanında yarısı koparılır, tavaya serildikten sonra üzerine mantarlı karışım döşenir. Kalan yufka parçası üzerine kapatılır. Sütlü karışım gezdirilir. En son dışarda kalan kısımlar içe katlanır. Arkalı önlü kızartılır. Sıcak servis yapılır.


Patates kızartmasının üzerine yarım ay doğranmış ve kızartılmış soğanları hiç gezdirdiniz mi? :)

15 Nisan 2009 Çarşamba

Bakla Kızartması...

Annem bakla yaptığımı görse inanamaz herhalde :) Bekarlığım da ne zaman bakla yapsa, ben bugün aç kaldım derdim :) Sofra dergisinde bu tarifi görünce, tadını gerçekten çok merak ettim, çünkü içerisinde zencefil vardı. Tadını şöyle anlatabilirim, baklayı sevmeyen ben, bu tarifle, bakla hakkında ki düşüncelerimi değiştirdim :)

Tarife geçmeden önce Sevgili Bülbülün Yeri beni Smart blogger ödülüne layık görmüş çook teşekkür ediyorum. Bende bütün arkadaşlarıma gönderiyorum.

Malzemeler:
1 litre su
1 limon suyu
Yarım kilo bakla
1 tutam zencefil
2 çorba kaşığı un
Tuz, karabiber

Üzeri sos için;
1 adet doğranmış domates
1,5 çorba kaşığı kadar domates salçası
1 diş sarımsak
1 çay kaşığı zencefil
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 adet kesme şeker
Yarım çay bardağı su
Tuz

Yapılışı: 1 litre su kaynatılır, içerisine 1 limonun suyu ilave edilir. Ayıklanmış yıkanmış baklalar suya eklenir. Yarı pişmiş kıvamda sudan çıkarılır. Süzülür ve kurulanır. Geniş bir kapta un, zencefil, tuz ve karabiber karıştırılır. Baklalar bu karışımın içerisine dahil edilerek karıştırılır. Kızgın yağa atılıp kızartılır. Diğer taraftan tavada zeytinyağının içerisine domates ve salça ilave edilir, sarımsak kıyılır, suyu eklenir. Zencefili, tuzu ve şekeri ilave edip 5 dakika pişirilir. Kızaran baklaların üzerine döşenir. Afiyet olsun.

13 Nisan 2009 Pazartesi

Bir Carte d'OR rüyası...


Bu pazar günümü çok farklı ve çok güzel bir ortamda geçirdim. Sevgili Carte d'OR ekibi sabah kahvaltısı için bana da bir davetiye gönderince, çok mutlu oldum. Merak ettiğim arkadaşlarımla da tanışma fırsatını yakaladım :) Çok candan olan Limonlu kek' den Neval ve yine o kadar tatlı Aslı'nın Mutfağından Aslı, Kakaolu Pastadan Gökçe ve Carte d'OR ekibinden 3 bayan arkadaş ile çok keyifli bir grup olduk. Carte d'OR Marka Müdürü Canan Barut ve Gülsü Hanım bize küçük ve bildilendirici, keyifli bir sunum hazırlamış.

Carte d'OR adı altında bir blog açmayı düşünen ekipleri, bizlerden bununla ilgili düşüncelerimizi fikirlerimizi beyan etmemizi istediler. Karşılıklı güzel fikir alış-verişleri yapıldı, biz kendilerinden, kendileri de bizden güzel ışıklar yakaladık. Hazırladıkları sunumu izlerken, gerçekten dondurmanın herhangi bir tatlının yanında ne kadar keyifli durduğunu bir kez daha anladım.

30-35 civarında blogcu arkadaşımız vardı, yaka kartlarından tanımaya çalıştık, eminim blog dünyasında çok yakın olduğumuz ve konuşamadığımız arkadaşlarım olmuştur. Beni şu an okuyorlarsa ve orada aynı havayı soluduysak, bende vardım demelerini çok isterim.

Sevgili Aylin Türksen Aysel hanıma ayrıca buradan da teşekkür ediyorum, davetiyeyi bana da gönderdiği ve sıcaklığı, yakınlığıyla güzel sohbetler edebildiğim ve kendisini tanıdığım için onur duyduğumu belirtmek istiyorum.



En son ayrılırken Carte d'OR bize güzel süprizler hazırlamış, Güzel dondurma çeşitleri, Carte d'OR ile farklı lezzetler kitapçığı ve Kup bardakları ile,

Bu güzel not...

Her zaman görüşmek dileklerimle, Teşekkürler Carte d'OR...

6 Nisan 2009 Pazartesi

Tarçınlı Kurabiye...

Nino'da gördüğüm ve mutlaka denemeliyim dediğim kurabiyeleri, karşı komşumun minik kızı Elif'in, 1. yaş günü partisi için hazırladım. Çok pratik ve sunumu çook şık oluyor. İyi ki doğdun Elif :) Sağlıklı, huzurlu, güzel yıllar tüm çocukların olsun...

Blogumda unutulmaması için bende aynen tarifi ekliyorum.

Malzemeler:
1 paket oda sıcaklığında margarin
3 su bardağı un
2 yemek kaşığı pudra şekeri

Üzeri için;
2 yemek kaşığı tarçın
2 yemek kaşığı pudra şekeri

Yapılışı: Margarin, un ve 2 kaşık pudra şekeri özleşene kadar yoğrulur. Cevizden küçük parçalar alınıp yuvarlanır. Yağlanmış tepsiye dizilir. 15 dakika kadar ( üzeri beyaz altı kızarmaya başlayınca ) fırın kapatılır. Kapalı fırında kapağını açmadan 10 dakika daha bekletilir. Soğuduktan sonra üzerine tarçın ve pudra şekeri serpilir. Afiyet olsun.

3 Nisan 2009 Cuma

Mutluluğu uzaklarda aramayanlara :))

Bu başlıkla acaba ne demek istedi diye düşünebilirsiniz. Bu yemeğin ana malzemesi patates olduğu için sanırım böyle bir başlık oluşuverdi.

Başlangıç da tencereye soğanı doğradım, kavurdum sonra 200 gr. kadar kıyma ekledim, ikide sarımsak rendeledim ama bir yandan da düşünüyorum bu yemeği nasıl eksantrik sunabilirim :)

Borcamı aldım elime yuvarlak dilimlediğim 2 adet patatesi dizdim. Kavurduğum kıymaya, salça ve yeteri kadar kaynar su ilave edip, tuzunu ekledim. Patateslerin üzerine yarısını döşedim. Yine üzerine 1 adet patatesi yuvarlak kesip döşedim ve sosun kalanını döktüm. 180 derece ısıtılmış fırına verdim. Yine de birşeyler eksikti.

Patatesler pişince üzerlerine uzun uzun kaşar dilimleri döşedim, bol pulbiber ve karabiber de ekleyerek yine fırına sürdüm. Dolabımda mahsun bakan 1 adet biberimi de süsüne süs katsın diye üzerine kondurdum. Eşim inanamadı, alt üstü patates yemeğiydi ama çook lezzetli oldu :))Deneyenlere afiyet olsun.

Sevgili Derya arkadaşım "Maddeler halinde kendinizi anlatın" konu başlıklı mim de beni de dahil etmiş. Burdan çok teşekkür ediyorum. Kendimi anlatmaya başlıyorum;

1- Çook kararsızım, Bu yüzden birçok satıcıyı uzun süre bekletmişimdir :)
2- Mutlu olmam için çok özel nedenler gerekmez, güneşin açması benim için mutluluktur.
3- Yardım etmeyi çok severim, sevdiğim insanlara yardımım dokunursa mutlu olurum ama su istimal edildiğini fark edersem, bir anda elimi eteğimi çekerim :)
4- Duygusal filmlerde hüngür hüngür ağladığımı bilirim :) sonra da toparlanmam biraz uzun sürer. Diziyi çekenler evlerinde keyif içinde otururken, ben burda neden üzüleyim diye düşünerek birçok diziyi izlemeyi bırakmışımdır :)
5- Çocukluğumdan beri Eti puf yemekten hiç vazgeçemedim :)

Aklıma gelen bu kadar :) Bende Limonlu Kek'i mimliyorum. Kolay gelsin arkadaşım...

1 Nisan 2009 Çarşamba

Kakaolu Cevizli Kek...


Evimde klasik yuvarlak kek kalıbım vardı, hep de istediğim uzun olanlarından almakdı... Nihayet dün kendime hediye aldığım kek kalıbımla denememi yapmak istedim. Senelerdir aman havuçlu olsun, aman elmalı ya da zencefilli olsun derken, klasik keki yabana attığımı farkettim. Yepyeni kek kalıbımda, eskilerin klasik keki yaraşır diyerek giriştim mutfağa...
Malzemeler:
3 adet yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
Yarım su bardağından biraz fazla ceviz
2 yemek kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un :)
Yapılışı: Yumurta şeker güzelce çırpılır. Yağ, süt ilave edilir. Un, kabartma tozu ve vanilya karıştırılarak, karışıma elenir. Dövülmüş ceviz eklenir. Kek harcı ikiye bölünür, bir bölümü kakao ile karıştırılır. Yağlanmış unlanmış kek kalıbına, sade ve kakaolu sırayla döşenir. 175 derece ısıtılmış fırında 40 dakika kadar pişirilir. Afiyet olsun.